Kütahya İl Koordinatörlüğü

TKDK'nın kırsal alanda Kütahya'ya Kazandırdıkları ve Kazandıracakları


 IPARD PROGRAMI DESTEKLERİNİN
ALTERNATİF ÜRETİM MODELİ UYGULAMASI
KÜTAHYA ÖRNEĞİ
 
Prof. Dr. Yüksel KAN[1]        Adem FİDAN[2]           Sibel ASTARCIOĞLU BİLGİNER[3]
 
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) desteklerinden ‘Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirilmesi ve Geliştirilmesi’ne yönelik alt tedbiri ülkemiz kırsal kalkınması açısından özel bir önem taşımaktadır. Türkiye'de tarım alanları çoğunlukla kırsal alanlardan meydana gelmektedir. Kırsal alanlardaki tarımsal çeşitliliği ve verimliliği doğrudan ülkemiz tarımsal faaliyetlerinin katma değerini, büyüklüğünü ve önemini ortaya koymaktadır. Ülkemiz tarımsal faaliyetlerinde toprak, su ve çevre kaynakları optimum kullanma sanatı tarımda sürdürülebilirliği mümkün hale getirmektedir. Son yıllarda ülkemiz tarımının teknik ve sosyo-ekonomik yapısının dönüşümünde kırsal alanlara yönelik tarımsal projelerin niteliği stratejik önem taşımaktadır.
 
Kırsal alanlardan kentlere yönelik devam eden göç hareketlerinin temelinde, kırsal alanda yaşayan insanların geçim kaynağı olan tarımsal faaliyetlerinin yeterince çeşitlendirilerek alternatif gelir kaynaklarının oluşturulamaması yatmaktadır.
 
Son yıllarda ilaç, kozmetik ve gıda sanayinde tıbbi ve aromatik bitkilerin artan oranda kullanılması ile birlikte bu grup bitkiler alternatif ürün olarak tarımsal, endüstriyel ve ekonomik olarak önem kazanmaya başlamıştır.
 
Kütahya İl Koordinatörlüğüne son üç çağrıda en fazla başvuru ‘Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirmesi ve Geliştirilmesi’ tedbiri altında bulunan tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğine yönelik olmuştur. Bunun en önemli sebebi ise o tedbirde traktörün desteklenen uygun harcama kalemleri arasında olmasıdır. Traktör sahibi olma hedefi, üreticilerimizi alternatif bitkilerin üretim modelini benimsemelerine de alt yapı oluşturmaktadır.
 
Kütahya İl Koordinatörlüğüne olduğu gibi Kurum genelinde de en çok başvuru, ‘Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirmesi ve Geliştirilmesi’ alt tedbirinden gelmiştir. İl Koordinatörlüğü tarafından bu alan hakkında geniş bir araştırma yapılmış olup; bu alanın asıl amacının çiftinin katma değeri daha yüksek ürünlerin yetiştirilmesi olduğu ortaya konulmuştur. Araştırma bulguları aşağıdaki tabloda sunulmuştur:
KÜTAHYA İLİ
DEKAR BAŞINA TARIM ÜRÜNLERİ GELİR VE GİDER HESAPLAMALARI*
 
 
1. GRUP 1 DEKARA VERİMİ (KG) FİYAT
(TL/KG)
1 DEKARA GELİRİ 1 DEKARA MASRAFI (TL) 1 DEKARA NET GELİRİ  
BUĞDAY 500 0,7 TL 350 TL 150 TL 200 TL  
ARPA 400 0,6 TL 240 TL 140 TL 100 TL  
ŞEKER PANCARI 7000 0,14 TL 980 TL 500 TL 480 TL  
2. GRUP 1 DEKARA VERİMİ (KG) FİYAT
(TL/KG)
1 DEKARA GELİRİ 1 DEKARA MASRAFI (TL) 1 DEKARA NET GELİRİ  
KEKİK** 450 5,0 TL 2.250 TL 400 TL 1.850 TL  
ADAÇAYI** 400 4,0 TL 1.600 TL 400 TL 1.200 TL  
HAŞHAŞ(TOHUM) 150 6,0 TL 900 TL 250 TL 650 TL  
HAŞHAŞ(KAPSÜL) 100 3,0 TL 300 TL 0 TL 300 TL  
HAŞHAŞ TOPLAM - - - - 950 TL  
* Veriler Kütahya çiftçisinden alınarak düzenlenmiş olup rakamlar ortalamaları yansıtmaktadır.
** Kekik ve adaçayı ilk yıl düşük verimli olup daha sonraki yıllarda belirtilen verimlerde olmaktadır. Ayrıca, kekik ve adaçayı çok yıllık bitki olduğu için ilk yıldan sonra giderler yarıya düşmektedir.
 
 
 
 
İl Koordinatörlüğü 9’uncu başvuru çağrı ilanı ile birlikte destek vermeye başlayarak şimdiye kadar 3 çağrı kapsamında ‘Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirilmesi ve Geliştirilmesi’ alt tedbirinden toplam 400’ün üzerinde proje başvurusu almıştır. Başvurularda yer alan yatırım arazilerinde tabloda gösterilen arpa, buğday gibi 1. grup ürünler yetiştirilmekteyken; IPARD Programı destekleri sonrasında 2. grup ürünler başlığında yer alan kekik, adaçayı ve haşhaş gibi ürünler yetiştirilmeye başlanmıştır.
 
İl Koordinatörlüğüne gelen başvuruların 400’ü ile sözleşme imzalanacağını varsayılırsa[4] ve her bir proje sahibinin tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği için her yıl ortalama 7 dekar alan kullanacağını düşünülürse yıllık toplamda 2800 dekar arazinin 2. grup tarım ürünleri yetiştiriciliğine kullanılacağı sonucuna ulaşılır. Yatırım yapılmadan 1. grup tarım ürünleri ekildiğinde proje sahiplerinin yıllık toplam kazançları; tamamı buğday ektiğinde 560.000 lira, tamamı arpa ektiğinde 280.000 lira, tamamı şeker pancarı ektiğinde ise 1.344.000 liradır. IPARD Programı destekleri ile 2. grup ürünler ekilmeye başlanmış olup şimdiye kadar başvuru sahipleri 600 dekara yakın tıbbi ve aromatik bitki ekmiştir. Başvuruların tamamının değerlendirilmesinden sonra sözleşme imzalanan kişilerin tümünün yatırımları sona erdiğinde proje sahiplerinin yıllık toplam kazançları; tamamı kekik diktiğinde 5.180.000 lira, tamamı adaçayı diktiğinde 3.360.000 lira, tamamı haşhaş ektiğinde ise 2.660.000 lira olacaktır.
 
Yukarıdaki veriler incelenerek tıbbi bitkiler ile geleneksel tarım ürünleri karşılaştırıldığında; kekik ürünü buğdaya oranla yaklaşık 9 kat, arpaya oranla 18 kat ve şeker pancarına oranla 4 kat daha fazla gelir getirmektedir. Adaçayı ürünü buğdaya oranla yaklaşık 6 kat, arpaya oranla 12 kat, Şeker pancarına oranla 3 kat daha fazla gelir getirmektedir. Haşhaş ürünü ise buğdaya oranla yaklaşık 4 kat, arpaya oranla 9 kat ve şekerpancarına oranla 2 kat daha fazla gelir elde etmektedir.
 
Bu veriler ışığında; Programın bir amacının da makine ve ekipman desteğinin yanı sıra çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve geleneksel tarım ürünlerinin dışına çıkarak katma değeri daha yüksek tarım ürünleri yetiştirilmesini teşvik etmek olduğu söylenebilir. Başvuru sahipleri açısından IPARD Programı kapsamında ‘Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirilmesi ve Geliştirilmesi’ alt tedbirine yapılan başvurularda traktörün uygun harcama kalemleri arasında yer alması her ne kadar teşvik edici olsa da birkaç yıl sonra mevcut yatırımcıların örnek teşkil etmesi; gelir düzeylerinde geçmişe oranla iyileşme olması sonucu alternatif tarım ürünleri yetiştiriciliğine olan ilgi de artacaktır.
 
 
TIBBI VE ARAMOTİK BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİ
 
Biyoçeşitlilik bakımından Kütahya, dünyanın hiçbir coğrafyasında bulunmayan yaklaşık 1000 adet endemik bitki türü barındırmaktadır. Ekolojik özellikleri ve coğrafi yapısı hasebiyle de pek çok tıbbi ve aromatik bitkinin doğal olarak yetiştiği ilin, organik/iyi tarım tekniklerine göre ciddi bir üretim potansiyeli bulunmaktadır. Ancak, ilin kırsal alanlarında tarım yapılan çiftlik faaliyetleri incelendiğinde son derece parçalanmış tarım arazileri ve coğrafi olarak engebeli alanlarda geleneksel olarak üretilen ürünlerle katma değeri düşük tarımsal faaliyetlerin yürütüldüğü görülmektedir. Bu tür alanlar, geleneksel olarak üretilen tahıllar (Buğday, mısır, vb.) ve endüstri bitkileri (Şeker pancarı, patates vb.) gibi ekonomik tarımsal üretim için uygun alanlar değildir.
 
Kütahya ili kırsal alanlarında, kekik, adaçayı, nane, melisa ve benzeri alternatif olabilecek bazı tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesi çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi bakımından önem taşımaktadır. Çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi sonucu yapılacak yeni bitkisel üretimin artışı ise beraberinde bu bitkileri işlemeye yönelik endüstriyel yapılanmayı da doğuracaktır. Kırsal alanların kalkınmasında birim alan tarımsal karlılığın yolu yeni ürün yetiştirme ve ürün işlemekten geçmektedir.
 
Dünyada ve ülkemizde tıbbi ve aromatik bitkilerin başta ilaç sanayi olmak üzere kozmetik, gıda, yem sanayinde artan oranda kullanım alanı bulmaktadır. Tıbbi ve aromatik bitkiler gıda endüstrisinde en fazla baharat olarak tüketilmektedir. Bunu son yıllarda artan beslenme duyarlılığı ile birlikte baharat dışında bitkisel sıcak ve soğuk içecekler, sebze, tatlı, meyve gibi her geçen gün farklı kullanım alanları ilave olmaktadır. Bitkisel ilaç olarak ekstraklar, uçucu yağ ve sabit yağ gibi endüstriyel işlemlerden geçirilerek nitelikli ilaç ve kozmetik hammaddelerine dönüştürülmektedir.
 
Hem dış pazarda hem de iç pazarda son yıllarda bu bitkilerin kullanım alanlarının hızla artması sonucunda bu grup bitkilere olan talep de artmaktadır. Ancak Türkiye, yurtdışı pazardan ülkemizde üretilmeyen bahse konu tıbbi ve aromatik bitkisel ürünleri ithal eder konumdadır. İhraç edebilecek potansiyele sahip iken nitelikli tıbbi ve aromatik bitki yetiştirilmediği gibi iç pazarın bile talebi yeterince karşılanamamaktadır. Dolayısıyla ülkemizde, bu şekilde bitkiden sanayiye giden yolda kırsal alanlarda çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesi stratejik bir tarımsal değer taşımaktadır.
 
IPARD Programının tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğine ilişkin desteklerinden çıkartılabilecek etkili sonuç; Kütahya ili üretim modelinin ülkemiz için tarımsal bir vizyon oluşturacak nitelikte olmasıdır. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlükleri verilerine göre Kütahya ili özelinde Program destekleri sonrasında yapılan tıbbi ve aromatik bitki üretimi, Program desteklerinden önce Türkiye’nin değişik yörelerindeki üretimin oldukça üzerindedir. IPARD Programı, kısa vadede bu alanda il potansiyelinin kullanılmasına; uzun vadede ise katma değeri yüksek alternatif ürünlerin yetiştirilmesi yoluyla gelir artışına, üretim sonrası endüstriyel yapılanmanın gelişmesine ve ilin hem tarımsal hem kırsal ve ekonomik düzeyde kalkınmasına aracı olacaktır.
 
 
MODEL UYGULAMANIN BAŞARILI OLMASINDAKİ TEMEL UNSURLAR
 
  1. Tıbbi bitkileri işleyen, iç ve dış ticaretini yapan kurumsal firmaların Kütahya’da sözleşmeli tarımı başlatması,
  2. Üretime başlamadan ürün pazarının hazırlanması,
  3. Kütahya ilinde kırsal alanların, tarım alanlarının, toprak, iklim ve diğer çevresel faktörlerin tıbbi bitkilerin üretimine uygunluğu,
  4. Kütahya Belediyesi bünyesindeki, Hekim Sinan Tıbbi Bitkiler Araştırma ve Uygulama Merkezinin vermiş olduğu uygulamalı eğitim ve üretici ile sanayici arasında köprü oluşturması,
  5. Kütahya İl Koordinatörlüğünde görevli idari ve teknik personelin, tarımsal faaliyet gösteren özel ve kamu kurum/kuruluşları ile işbirliğini güçlendirerek kırsal alan üreticilerine vermiş oldukları nitelikli proje hazırlama ve uygulama kültürü.
 
Tarımdaki verim ve kalite artışını sağlayabilmek için kırsal alanların nitelikli tarıma kazandırılması kalkınmada öncelikli stratejik konular arasında görülmektedir. Türkiye’nin AB’ye tam üye olması yolunda Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti arasında yürütülen katılım müzakereleri 35 fasılda ele alınırken, bu fasıllardan biri de 11. fasıl olan ‘Tarım ve Kırsal Kalkınma’ başlıklı fasıldır. Bu başlık altında yürütülen müzakerelerin en önemli problemlerinden biri de tarımsal yapımızdaki verimsizlik ve kalite kayıplarımızdır. IPARD Programı kapsamında bahse konu desteklenen yatırımlar ile temel amaç tarımsal alt yapının dünya ölçeğinde oluşturulması ve alternatif endüstriyel amaçlı kullanılabilecek bazı tıbbi aromatik bitkilerin kırsal alanlara kazandırılmasıdır. IPARD Programı kapsamında desteklenen yatırımlar sonucu öncelikli olarak iç ve dış pazarda sanayi hammaddesi olarak artan talebi olan bazı alternatif tıbbi ve aromatik bitkilerin özellikleri ise şöyledir:
 
  • Nane (Mentha spp.): Çok yıllık bir bitki olup gıda ve ilaç sanayinde aranılan bitkilerdendir. İlaç hammaddesi olarak yağı kullanılırken, bitki yaş ve kuru olacak çok farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Anadolu’nun yerli bitkisi olup yetiştirilmesinde problem söz konusu değildir.
  • Kekik (Origanum spp.): Anadolu’nun yerli bitkisi olup hem ilaç hem de gıda sanayinde ham bitki ve uçucu yağ olarak kullanılmaktadır. Hayvan beslemede yem katkı maddesi olarak kullanım özelliği vardır. AB ülkelerinde hayvancılık için önemli bir girdi olmaya başlamıştır. Artan talebi olan aromatik bitkilerden olup çok yıllıktır. Türkiye’nin tıbbi ve aromatik bitkiler içerisinde en çok ihraç ettiği bitkilerdendir.
  • Adaçayı (Salvia spp.): Çok yıllık ilaç, kozmetik ve gıda sanayinde ham bitki, uçucu yağ ve bitkisel ekstre olarak kullanımı olan bir tıbbi ve aromatik bitkidir.
  • Kantaron (Hypericum spp.): Kütahya kırsalının doğal bitkisi olup, ilaç ve kozmetik sanayinde bitkisel ekstre ve yağ olarak geniş kullanım alanı bulmaktadır.
 
Dünyanın pek çok ülkesinde bazı tıbbi ve aromatik bitkiler şehir peyzajlarında süs bitkisi olarak teknik ve ekonomik ölçekte sürdürülebilir peyzaj bitkileri olarak kullanılmaktadır. Süs bitkisi olarak kullanılan bitkiler arasında lavanta, ekinezya, adaçayı, kekik, mürver ve benzeri pek çok bitki türü bulunmaktadır. Bu bitkilerin süs bitkisi, taze (yeşil tüketime yönelik bitkiler) ve tarla alanlarında üretebilmek için tohum ve fide üretimine ihtiyaç duyulmaktadır. Tıbbi ve aromatik bitkilerde tohumculuk ve fidecilik faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için sera alt yapısına ihtiyaç duyulmaktadır.
 
 
BAŞARI ÖLÇÜTLERİ
 
  1. Kütahya’da tıbbi ve aromatik bitkilerin üretiminde dünya ortalamalarının üzerinde verim ve kalite elde edilmesi ve organik/iyi tarım üretim yöntemlerinin kırsal alanlarda 5 yıl içerisinde artan üretimlerle desteklenmesi,
  2. Üretilen bitkileri endüstriyel olarak işlenebileceği tesislerin kurulması,
  3. Sanayicinin bitkisel hammadde talebini yurt dışından temin etmek yerine Kütahya'da üretilen bitkisel hammaddeleri kullanması,
  4. Bitkinin pazar değerini yöneten ticari borsanın Kütahya'da kurulması.
 
 
BEKLENEN YARARLAR / UYGULAMAYA AKTARMA / EKONOMİYE KATKI
    
  1. Tıbbi bitkilerle ilgili kamu/özel sektör/üretici işbirliğine yönelik bir model çalışma örneği oluşturmak,
  2. Yöre çiftçisine yeni bitkiler ve yeni üretim yöntemleri ile entegre üretim kültürünü tanıtmak,
  3. Kütahya kırsal alanlarında (or-köy) faaliyet gösteren arıcılar için tıbbi ve aromatik bitkilerden nektar bitkileri olarak bitkisel üretim alanlarından faydalanarak bal kalitesinde ve ticaretinde artış sağlamak; bunun sonucunda yörenin markası olabilecek ‘Tıbbi Bal’ üretimini güçlendirmek,
  4. Ülke sanayicisinin hammadde bakımından dışa bağımlılığını azaltmak,
  5. Doğal alanlardan sürdürülebilir olmayan tarımsal ticari faaliyetler kapsamında tıbbi ve aromatik bitkilerin sürekli ve kontrolsüz toplanması ile bitki gen kaynaklarının kaybedilmesini önlenmek ve insanları üretime yönlendirilerek daha yüksek ve sürdürülebilir gelir oluşturmak,
  6. Küresel iklim şartlarının değişmesi ile yeraltı su kaynaklarındaki azalmalara istinaden;  alternatif tıbbi bitkilerin su tüketiminin mevcut üretimi yapılan bazı geleneksel bitkilere göre daha az olması vasıtasıyla ulusal doğal kaynakların katma değerini yükseltmek,
  7. Tarımsal üretim kapasitesi ile birlikte iç ve dış ticarette ürün çeşitliliğini arttırmak, 
  8. Kütahya ilinde mevcut seracılık faaliyetlerine alternatif tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinin girmesi çiftlik faaliyetlerini çeşitlendirmek ve geliştirmek,
  9. Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa, Uşak illerinin yer aldığı TR 33 bölgesinde, konu kapsamında ‘Model Endüstriyel Üretim Tesisi’ oluşturmak ve katma değeri yüksek ürünler ile tarımsal ve endüstriyel üreticileri bir araya getirmek,
  10. Tarımsal yapılarda teknolojinin kullanımını arttırmak.
 
Sonuç olarak; tıbbı ve aromatik bitki yetiştiriciliğinde IPARD Programı kapsamında desteklenen alternatif ürünlerin Kütahya örneğinde olduğu şekilde, gerek IPARD Programı destekleri ile Program kapsamındaki diğer illerde gerekse tüm Türkiye’de yetiştirilmesi Programın da öncelikli hedefleri olan tarım sektörünün sürdürülebilir modernizasyonuna, bitki sağlığı, çevre gibi konularda AB standartlarına ulaşmasına, kırsal alanların sürdürülebilir kalkınmasına, tarım-sanayi entegrasyonuna ve kırsal alanlardan göçün önlenmesine hizmet edecektir. Genel itibariyle de tarım sektöründeki yatırımların artması, Türkiye’de üretilen tarımsal ürünlerin AB pazarına erişiminin kolaylaşması ve tüm bunların tarım ve kırsal nüfusun gelir düzeyini yükseltmesi ve yaşam koşullarını iyileştirmesi de beklenen sonuçlar arasındadır.
 
 


[1] Selçuk Üniversitesi / Ziraat Fakültesi/ Tıbbi Bitkiler Anabilim Dalı Başkanı /kanyuksel@gmail.com
[2] TKDK Kütahya İl Koordinatörlüğü / Uzman / adem.fidan@tkdk.gov.tr
[3] TKDK Merkez / Uzman / sibel.bilginer@tkdk.gov.tr
[4] IPARD Programı başvuruları Kurumun belirli aralıklarla ilan ettiği çağrı dönemlerinde alınmaktadır. Her çağrıda alınan başvurular, çağrı dönemi tamamlandıktan sonra değerlendirilmekte ve uygun bulunan başvuru sahipleri sözleşme imzalamaya hak kazanmaktadır. Kütahya İl Koordinatörlüğüne, ‘Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirilmesi ve Geliştirilmesi’ alt tedbirinden gelen başvuruların bir kısmı için değerlendirme süreci tamamlanmış ve başvuru sahipleri ile sözleşme imzalanmış, bir kısım başvuruların ise değerlendirme süreci devam etmektedir.
    Cimer